Gazeteci vekil Ziraat Bankası'ndan Demirören'le aynı şartlarda kredi istedi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, 45 yılı aşkın süredir gazeteci olduğunu belirterek, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’a, gazetecilikle ilgisi olmayan bir gruba medyaya girsin diye 750 milyon dolar kredi verdiğini anımsatarak, “Medyanın içinden gelen bir insan olarak size gelsem, desem ki: ‘Bana iki yıl ödemesiz on yıl kredi verir misiniz” diye sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, 45 yılı aşkın süredir gazeteci olduğunu belirterek, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar’a, gazetecilikle ilgisi olmayan bir gruba medyaya girsin diye 750 milyon dolar kredi verdiğini anımsatarak, “Medyanın içinden gelen bir insan olarak size gelsem, desem ki: ‘Bana iki yıl ödemesiz on yıl kredi verir misiniz” diye sordu.
Sertel’in sorusuna Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyesi Serruh Kaleli’den geldi. Kaleli, “Değerlendiririz. Bu normal bir hak” dedi.
Ziraat Bankası ve iştiraklerinin bilanço ve hesaplarının görüşüldüğü KİT Komisyonu toplantısında Demirören Grubu’nun medyaya girmek için bankadan aldığı 750 milyon dolarlık kredi gündeme getirildi, eleştiri konusu oldu.
“ZİRAAT BANKASI KULLANILDI”
Toplantıda söz alan CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekili Atila Sertel, iki yılı ödemesiz 10 yıl taksitle Demirören Grubu’na verilen ve ödemelerinin başlayıp başlanmadığı açıklanmayan 750 milyon dolarlık krediyle ilgili şunları söyledi:
“Ben kırk beş, kırk altı yıllık gazeteciyim ve 16 yaşından beri yazan, çizen, okuyan bir insanım. Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulunu bitirdim. Milliyet'te, Güneş'te, Yeni Asır'da, Hürriyet'te, Gözlem'de, hepsinde ayrı ayrı çalıştım; Söz gazetesini çıkardım; Şehir ve Başkan Dergisi'ni çıkardım, matbaa sahibi oldum; yani yayıncılık sektörünün hemen hemen her faaliyetinde bulundum. Ayrıca, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığını yaptım; onların da Onursal Genel Başkanıyım. Medyanın içinden gelen bir insan olarak size gelsem, desem ki: ‘Arkadaş, bana iki yıl ödemesiz on yıl kredi verir misiniz? Ben medyada olmak istiyorum, televizyon satın almak istiyorum, gazete sahibi olmak istiyorum.’ nasıl karşılarsınız, doğrusu merak ediyorum çünkü sektörün içinden gelen bir insan olarak bunu hak buluyorum kendimde. Mesleği gazetecilik olmayan, yani, işte, başka, enerji işiyle, tüp işiyle falan uğraşan bir insana verdiğiniz kredi burada bütün arkadaşların gerçekten sorularına muhatap oldu ve gerek banka Genel Müdürü olarak ve yönetim olarak sizi de üzdüğünü, bu eleştiriler karşısında sizin de hakikaten ne diyeceğiniz noktasındaki merakımı da ayrı tutarak yani Demirören grubunun Ziraat Bankası tarafından korunup kollandığını düşünüyorum. Aslında, bankacılık açısından bakıldığında, yani deneyimli bir bankacının garantiye almadığı, teminatı olmayan hiçbir krediye imza atmayacağı gerçeği de ortadayken bu krediye imza atanların nasıl attığını ve hangi teminatlar karşılığında imzayı koyduğunu doğrusu merak ediyorum. Yani, mesele medyanın el değiştirmesinde Ziraat Bankasının bu operasyonda bir aracı olarak kullanılmasıdır.”
İKTİDARI ELEŞTİREN GAZETE VE TELEVİZYONLARA REKLAM YOK
Kamu bankalarının ilan ve reklam verirken kıstaslarının ne olduğunu da soran CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şöyle devam etti:
“Kamu bankası olarak siz gazetelere, televizyonlara reklam veriyorsunuz. Kıstas nedir? En çok izlenen televizyonda olmak mı kıstasınız? Gazetede ölçü nedir? En çok tiraj sahibi olan gazetede ilanının yer alması yani en çok gazete satışı kim yapıyorsa, kimler yapıyorsa onlara vereceksiniz, hadi öbürlerine de verin destek açısından, ona da razıyım ama bugüne kadar sizden Sözcü, Evrensel, Cumhuriyet, Karar, Yakınçağ, Millî Gazete, sağından solundan hiçbiri ilan alamadı; KRT, Halk TV, Tele 1, Fox TV hiç reklam alamadı, TV5 hiç reklam alamadı. Şimdi, bakın, şöyle bir anlayış çok yanlış: ‘Bu iktidarı destekleyen gazeteler ve televizyonlara biz reklamı veririz, diğerlerine de cezayı RTÜK kanalıyla üstüne gideriz." Bu anlayış çok yanlış yani siz Ziraat Bankası olarak Türkiye'de sosyal demokratların da para yatırdığı, faiz için, ikramiye, prim, maaş aldığı, her konuda sizinle işlem gördüğü bir bankasınız; siz ayrıcalık yapamazsınız, siz bir kamu bankasısınız ve kamuya eşit, adil davranmak zorundasınız.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı