Konular
Cilt döküntüsünü önlemenin yolları kadar buna sebep olan etkenleri bilmek ve önlem almakta önemlidir. Cilt döküntüsü, birçok farklı nedene bağlı olarak ciltte anormal renkli lekelerin ortaya çıkmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Cilt döküntüsünün nedeninin doğru teşhisi, rahatsızlığın tedavisi ve iyileşme şansının artırılması açısından önemlidir.
Cilt döküntüleri vücudun birçok farklı yerinde aniden ortaya çıkan ve daha çok yüz, boyun, sırt, göğüs bölgelerinde görülen pullanma şeklinde deri dökülmeleridir diye tarif edilebilir.
Birçok vaka ağrısız görülse de estetik görünüme olumsuz etki ettiği için stres ve kaygıyı artırabilir. Ancak bazı durumlarda cilt döküntüleri ağrıya, kaşıntıya, hatta şiddetli vakalarda renk değişikliğine neden olabilir. Bu sebeplerle bu tip döküntülerin ihmale alınmadan tedavi edilmesi iyi bir görünüm için önemlidir.
Döküntüler birkaç saat veya birkaç gün sürebildiği gibi nedenine bağlı olarak çok daha uzun sürebilir. Özellikle uzun süren vakalarda bazı bölgelerin yara haline gelmesi ise enfeksiyon riskini de beraberinde getirebilmektedir.
Cilt döküntülerinin birbirinden farklı birçok nedeni olabilir. Özellikle enfeksiyonlar ve alerjiler bunların başında gelirken bazı kronik veya geçici hastalıklarda ciltte dökülmelere sebep olabilir.
Kontakt dermatit cilt döküntülerinin en yaygın nedenleri arasındadır. Tahriş edici veya alerjik reaksiyona neden olan bir maddeye maruz kalmaya bağlı olarak bu tip döküntülerin görülmesi muhtemeldir.
Cilt yüzeyinin bariyerinin zarar görmesi döküntülere neden olur. Hatta cildin maruz kalacağı kimyasalların cildin daha derinlerine inerek daha fazla zarar vermeleri söz konusu da olabilir. Bunun sonucunda da kılcal damarlardaki kanın akması gibi durumlara varabilecek düzeyde farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.
Günümüzde kullanılan çözücüler, asitler, alkaliler, deterjanlar gibi yüksek konsantrasyona sahip çeşitli birçok maddenin ciltte tahrişe neden olması söz konusudur. Bu nedenle bu tip ürünlerin kullanımında ayrı bir titizlik gösterilmesi gerekir. Bu tip maddeler genellikle bir seferde yeterince zarar vermeseler de uzun süre ve sıklıkla bunlara maruz kalmak daha ciddi sonuçlara neden olabilir.
Cildin yüksek ısıya maruz kalması da cilt döküntüsünün nedenleri arasındadır. Cildin uzun süre yakıcı seviyede ısılara maruz kalması döküntülere neden olur. Hatta ciltte görünüm bakımından kalıcı hasarların ortaya çıkması da mümkündür.
Bazı kozmetik ürünler alerjik yatkınlığı fazla olan kişilerde olumsuz etkilere neden olabilirler. Cildin bu tip alerjenlerden herhangi birine temas etmesi kısa sürede döküntülerin başlamasını tetikleyebilir. Bu tip döküntüler genellikle kısa süreli ve geçicidir. Ancak döküntü sürecinde enfeksiyon meydana gelmesi cilt bozukluklarının uzun süre devam etmesine sebebiyet verebilmektedir. Deodorantlar, kauçuk kozmetik ürünler, saç boyaları, parfümler ve çeşitli makyaj malzemeleri bu durumu tetikleyebilecek ürünlerdir.
İlaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar ile ilacın yan etkilerini birbirinden ayırmak gerekir. Yan etkiler her insanda görülme ihtimali olan etkilerdir ve her hastada görülebilir. Ancak ilaç alerjisi sadece bazı kimselerde görülür. Herhangi bir ilaca alerjinizin olduğunu bilmek o ilacın farklı türlerini kullanmanızı sağlayabilir. Ancak etken maddeye doğrudan alerjiniz varsa doktorunuz buna uygun bir yol izleyecektir.
Sıcak iklimlerde bazı mevsimlerde görülen enfeksiyonlar daha çok cilt döküntüsüne neden olabilir. Enfeksiyonlara bağlı cilt döküntülerinde kaşıntı, baş ağrıları ve hafif ateş gibi semptomlar görülebilir. Genellikle birkaç güne geçen bu döküntüler bazı durumlarda birkaç haftaya kadar sürebilmektedir.
Bu durum ise son derece olağandışıdır. Burada bağışıklık sistemi kendi dokularına saldırmaya başlar ve bazı otoimmün hastalıklar nedeniyle ciltte dökülmeler görülebilir.
Ciltte döküntüyü önceden önlemenin bazı yolları olduğu gibi mevcut vakaların daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilecek uygulamalarda vardır.
Vücudunuzun herhangi bir yerinde pişik varsa bu bölgeleri aşırı sıcak suyla yıkamaktan kaçının. Bu cilt döküntüsüne ve mevcut döküntülerin armasına neden olacaktır. Bunun yerine doğal bir sabun ve ılık suyla yıkamayı tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Mümkün olduğu kadar cilt döküntüsü görülmeye başladığında bölgeyi kaşımamaya özen gösterin. Döküntünün kaşınması veya ovuşturulması henüz başlangıç aşamasındaki döküntünün yayılmasına neden olabilir.
Yaşam alanlarınızı düzenli olarak havalandırmakta cilt döküntüsünü önlemenin yolları arasındadır. Sıklıkla bulunduğunuz ortamı havalandırarak içeri temiz havanın girmesini sağlayın ve oksijen seviyesini artırın. Ayrıca ortamın serin olması da cilt döküntülerini önlemek için faydalı olacaktır. Kuru ve serin ortamlar enfeksiyon ve döküntüleri önlemeye yardımcı olur.
Giysilerinizin pamuklu ve bol olması hem döküntüleri önlemek hem de varsa mevcut döküntülerin yayılmasını engellemek için önemlidir. Özellikle cilt döküntüsü probleminiz varsa dar ve sentetik içeriği yüksek gıdalar döküntünün artmasına sebep olur.
Kullandığınız sabun veya şampuan gibi ürünlerin doğal içeriklerinin yoğun olması cilt döküntülerini önlemeye yardımcı olur. Ayrıca bu ürünlerin kullanılmasının ardından ılık suyla cildin iyice durulanması da alınabilecek basit ancak önemli önlemler arasındadır.
Cilt döküntüleri genellikle herhangi bir hayati tehlikeye sebep olmaz. Ancak bazı vakalarda boyun ve baş ağrısı, baş dönmesi, nefes almakta zorluk çekmek, kusma ve yüksek ateş gibi semptomlara neden olabilir.
Cilt renginde ani değişikliklerin görülmesi söz konusu olabileceği gibi yüz ve vücudun farklı yerlerinde şişlikler de meydana gelebilir. Ciltte yaşanan uzun süreli veya kalıcı değişimler özellikle kadınlarda psikolojik sorunlara da neden olabilir. Tüm bu sebeplere bağlı olarak cilt döküntüsü görülmeye başlandığında kısa sürede uzman bir doktordan yardım almak erken tanı ve tedavi için gerekli ve önemlidir.
Kozmetik ürünlere karşı alerjiniz olmasa bile bu ürünler ciltte dökülme ve pullanmayı tetikleyebilir. Bu yüzden kozmetik ürünlerin kullanımını eskiye bakarak biraz daha sınırlandırmak faydalı olabilir.
Vücudunuzun tüm bölgelerini düzenli ve iyi bir şekilde temizlemeyi ihmal etmeyin. Vücut temizliğinin sıklıkla yapılmış olması enfeksiyon ve döküntü riskini azaltır. Kişisel temizliğin dışında kıyafet temizliğine de dikkat edilmeli ve özellikle de iç çamaşırları sıklıkla değiştirilmelidir.