Ege Üniversitesi (EÜ) Cumhuriyet ve Atatürk Günleri kapsamında, EÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü tarafından “Atatürk Dönemi Türkiye’sinde Sosyo-Ekonomik Dinamikler: Tarım ve Köylülük” adlı konferans düzenlendi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Cumhuriyet ve Atatürk Günleri kapsamında, EÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü tarafından “Atatürk Dönemi Türkiye’sinde Sosyo-Ekonomik Dinamikler: Tarım ve Köylülük” adlı konferans düzenlendi. EÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Okan Ceylan’ın konuşmacı olarak yer aldığı konferans, Ziraat Fakültesi Dekanlık Toplantısı Salonu’nda gerçekleşti. Düzenlenen etkinliğe Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özer Hakan Bayraktar, Tarım Ekonomisi Bölüm Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Berna Türkekul ile Doç. Dr. Zerrin Kenanoğlu Bektaş, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Milli ekonomi, Atatürk’ün devletçilik ilkesinin temellerini oluşturur”
Konuşmasına, Osmanlı İmparatorluğu’ndan, Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar geçen süreçteki ekonomi politikasından bahsederek başlayan Dr. Ceylan, “1838 Balta Limanı Ticaret Anlaşması’yla birlikte Osmanlı ekonomisi bir serbest piyasa ekonomisi içerisine çekildi. 1914 yılında Cihan Harbi’nin başlamasıyla birlikte savaşa giren devletler, savaş ekonomilerini idame ettirebilmek için korumacı yani devlet müdahaleciliği ekonomi politiğini izlemeye başladılar. Bunun nedeni, devletlerin, şehir ve orduların gıda ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı sorununa çözüm aranmasıydı” dedi.
Cumhuriyet dönemi ekonomi politikası ile ilgili bilgiler paylaşan Dr. Ceylan, “Cumhuriyet dönemi ekonomi politikasının adı milli ekonomidir. Milli ekonomi, Atatürk’ün devletçilik ilkesinin temellerini oluşturur. Milli iktisat politikasının amacı, Türkiye’de yerli ve milli bir burjuva sınıfı oluşturmak ve kendi kendine yeten milli bir ekonominin temellerini atmaktır” diye konuştu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında köylerin yapısı eko-politiği hakkında bilgi veren Dr. Ceylan, “Köyler, o dönemde okur-yazar oranı düşük, içine kapalı yerleşim birimleriydi. Bu köylerin yol, su ve elektrik gibi altyapı sorunları mevcuttu. Dolayısıyla, iç pazarlar bütünleşemiyordu. Cumhuriyet, iç pazarları bütünleştiren demiryolları inşa etti ve Ankara’yı ülkenin geri kalanıyla bağlayıp bütünleştirdi” dedi.
“Cumhuriyet ile kırsal kalkınma hedeflendi”
Nüfusun ekonomiyi şekillendirdiğini söyleyen Dr. Ceylan, “1920 ve 1930’ların dünyasında Türkiye üzerinden ekonomi konuşacaksak direkt tarımı konuşmuş oluyoruz. Tarımda sermaye ve emek kıt, üretim tarzları çok iptidai ama ekilebilir tarım toprakları çok geniş. Dünya Savaşı’na girerken 16 buçuk milyon olan nüfusumuz, Cumhuriyeti ilan ettiğimiz 1923 yılında ise, 13 milyona düşmüştür. Nüfus, 10 yıl boyunca savaşlardaki kayıplar, zorunlu göçler ve nüfus mübadeleleri gibi nedenlerle azalmıştır. O dönemde nüfusumuzun yüzde 20’sini kaybettik. Bu 13 milyon nüfusun da yüzde 80’i kırsal kesimde yaşıyor. Cumhuriyet’in ilanının ardından ilk iş aşar vergisinin kaldırılması oldu. Bir anlamda Cumhuriyet kırsal kalkınmayı önceleyen bir politika izlemiştir” diye konuştu.
Konferans sonunda Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Zerrin Kenanoğlu Bektaş, Dr. Ceylan’a çiçek takdiminde bulundu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı