Ege Üniversitesi akademisyenleri çevre sorunlarına yönelik geliştirildikleri projelerle dikkat çekiyor.
Ege Üniversitesi akademisyenleri çevre sorunlarına yönelik geliştirildikleri projelerle dikkat çekiyor. Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, çevre sorunlarına yönelik araştırmacı olarak yer aldığı projeler TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Prof. Dr. Azbar, “Kenevir Atıklarının Entegre Enerji Üretimi Yaklaşımıyla Katı ve Gaz Yakıtlara Dönüştürülmesi” ve “Süt Sığırcılığı İşletmelerindeki Gübre Yönetimi Uygulamalarında Sera Gazı Mitigasyonunun ve Azot Dinamizminin Araştırılması” TÜBİTAK projeleri ile biyokütle enerjisi, hayvancılık faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan ve çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşturan gübre kaynaklı sera gazı emisyonları konularında önemli çalışmalar gerçekleştiriyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Azbar’ı ve Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Jale Yanık’ı tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi. Prof. Dr. Budak, “Çevre sorunlarına yönelik duyarlı yaklaşımından ve çalışmalarını bu doğrultuda oluşturan Prof. Dr. Nuri Azbar ve Prof. Dr. Jale Yanık hocalarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başlarılar diliyorum” dedi.
“Kenevir atıkları değerlendirilecek”
Kenevir atıklarının enerji üretimine dönüştürülmesi ile ilgili çalışmaları Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Jale Yanık ile yürüttüklerini ifade eden Prof. Dr. Azbar, “Biyokütleden termokimyasal ve biyoteknolojik yöntemler ile biyokömür, biyohidrojen ve biyometan gibi katı ve gaz yakıtlar gibi katma değeri yüksek son ürünlere dönüştürülüyor. Biyorafineri yaklaşımını içeren bu yöntemlerin her birinin öne çıkan avantajlarının yanı sıra bu süreçlerin uygulanmasını kısıtlayan dezavantajları ve çevresel açıdan sorunlu atık son ürünlerin de oluşması söz konusudur. Bu projede son yıllarda gündemde olan ve devlet desteği ile üretimine destek verilen dolayısıyla ülkemizde önemli tonajlarda üretimi beklenen kenevir bitkisinin kırtık olarak ifade edilen odunsu atıklarından entegre termokimyasal ve biyoteknolojik yöntemler kullanarak, her bir yöntemin atık çıktısının diğer bir üretim basamağının hammadde girdisi olduğu minimum atık yaklaşımıyla katı ve gaz biyoyakıtlar elde etmeyi hedefliyoruz” dedi.
Çalışmanın detayları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Azbar, “Bu çalışmada iki önemli yerli kenevir türünün atığı kullanılmaktadır. Bu kenevirlerin sahada yetiştirilmesi, hasat edilmesi, kenevir saplarındaki liflerin kırtıktan ayrılması, kırtığın parçalanması ve belli periyodlarda Ege Üniversitesine ulaştırılması Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen denemelerin birinci yaklaşımda, lignin içeriği yüksek kırtık farklı ön işlemlerden geçirildikten sonra kuru fermantasyon ile biyometan üretilmektedir. Biyometan üretim atıkları daha sonra ise bir termokimyasal yöntem olan hidrotermal karbonizasyon ile biyokömüre dönüştürülmektedir” diye konuştu.
“Sera gazı emisyonlarının düzenlenmesi sağlanacak”
Günümüzde, artan hayvancılık faaliyetleri sonucunda önemli düzeylerde ortaya çıkan ve çevre üzerinde olumsuz etkiler oluşturan gübre kaynaklı sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmalar da yürüttüklerini ifade eden Prof. Dr. Azbar, “Gelişmiş ülkelerde hayvancılık işletmelerinde gübre kaynaklı metan gibi sera gazı emisyonları, gerçek değeri vermesi nedeniyle doğrudan ölçülmekte ve emisyonu azaltan daha etkin, çevre dostu gübre yönetim sistemlerini kullanmaları teşvik edilmektedir. Ülkemizde, özellikle entansif süt sığırcılığı işletmelerinde gübre yönetim uygulamalarında doğrudan sera gazı emisyonlarının ölçümü, gübre yönetiminde belirlenecek tutum ve davranışları esas alacak emisyon azaltıcı stratejilerin geliştirilmesi çalışmalarının birlikte yürütüldüğü bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca, ulusal istatistiklerde verilen gübre kaynaklı sera gazı emisyonları, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) yaklaşımlarına göre tahminlenen değerlerdir. Bu nedenle uygulanabilir doğru emisyon azaltma stratejilerinin geliştirilmesi için IPCC’nin yaklaşımlarındaki parametrelere ilişkin bölgesel gerçek verilerin eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Baki Ünal ve ekibi ile yaptığımız çalışma sera gazı emisyonlarının sıfırlanması gibi temel hedefleri içeren Yeşil Mutabakata Uyum Çerçevesi kapsamında sera gazı emisyonlarının düzenlenmesi gibi amaçlara katkı sunacak” dedi.
Prof. Dr. Azbar, bu konuya dikkat çekmek adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü katkılarıyla kendisinin ve Prof. Dr. Baki Ünal başkanlığında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde “Hayvansal Gübre Atıklarının Çevre Dostu Yönetimi” başlıklı ulusal çalıştay gerçekleştirdiklerini ifade etti
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı