Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Hüseyin Çağlayan’ın “Souffleur” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, Hüseyin Çağlayan’ın “Souffleur” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor. Yeni medya aracılığıyla beden ve modern antropolojiye odaklanan; üç eser serisi ve bir video enstalasyondan oluşan sergi, 16 Eylül Cuma günü ziyarete açıldı.
Sergide yer alan üç eser serisi; popüler kültürde sıkça rastlanan ve eleştirilen “özenme” kavramından esinlenen Pre-tension (Özenme); günden güne artan “dijital soyutlanmayı” protesto eden Fake Celebrations (Sahte Kutlamalar) ve tarihte Batı tarafından sömürgeleştirilmiş etnik grupların dans ve bedensel hareketlerini konu alan Post-Colonial Body’yi (Sömürgecilik Sonrası Beden) başlıkları altında temsil ediliyor. Sanatçıya göre enstalasyonlarda yer alan her obje, bahsedilen konularda boşlukları doldurarak “suflör” görevi görüyor. Sergide yer alan ve Hüseyin Çağlayan’ın tasarlayıp yönettiği Gravity Fatigue (Yerçekimi Yorgunluğu) adlı performansın filmi ise, sanatçının ilgi alanları olan kimlik, bedensizlik, göç ve metamorfoz gibi bir çok konuyu içeriyor.
Sadece modada değil, içinde yaratıcı süreçleri barındıran her disiplinde yenilikçi bakış açısıyla özgün bir çağdaş figür olan Hüseyin Çağlayan, mimari, felsefe, bilim, tarih, antropoloji, biyoloji ve teknolojiden esinlenen; çağdaş sanatın ve modanın önde gelen temsilcilerinden. İki yıl üst üste Yılın İngiliz Tasarımcısı ödülünü kazanan Çağlayan, 2006’da Britanya İmparatorluğu Şövalyelik Nişanıyla ödüllendirildi. Londra Tasarım Madalyası sahibi Hüseyin Çağlayan aynı zamanda Royal Society of Arts (RSA- Kraliyet Sanat Birliği) tarafından aldığı Kraliyet Tasarımcısı gibi bir çok ödül ve ünvanların da sahibi…
Hüseyin Çağlayan bir hikaye anlatıcısı… Moda koleksiyonlarının yanı sıra enstalasyonlar yapıyor, kısa filmler yönetiyor, sahne performansları gerçekleştiriyor ve sahne sanatları için kostümler tasarlıyor. Moda tasarımlarında konsept ve uygulama, felsefe ve giyilebilirlik, teatrallik ve tekniği ustaca kullanılıyor ve eşit olarak dengeleniyor.
2005 yılında 51. Venedik Bienali’nde Türkiye pavyonunda sergilenen Tilda Swinton'ın da yer aldığı video çalışması “The Absent Presence”, Çağlayan’ın coğrafi çevre ve DNA yapısı arasındaki ilişkiyi irdeleyen bir kısa film çalışması. İlk gençlik yıllarının Kıbrıs ve Birleşik Krallık gibi iki farklı kültür arasında geçmesi nedeniyle kültürel kimlik, ulus-devletler, yer değiştirme, yerinden olma ve bedensizleşme kavramları Hüseyin Çağlayan’ın çalışmalarında sıkça karşımıza çıkıyor…
Sakıp Sabancı Müzesi ile birlikte Pilevneli işbirliğiyle gerçekleşen sergi, 8 Ocak 2023 tarihe kadar Sakıp Sabancı Müzesi’nde galeri -2’de ziyaret edilebilecek.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı