Sıcak havaya bağlı vücudumuzda terleme ve akciğerlerimizden nefes alıp vermekle sıvı kaybı olur.
Sıcak havaya bağlı vücudumuzda terleme ve akciğerlerimizden nefes alıp vermekle sıvı kaybı olur. Böbreklerimiz bunu su emilimini arttırarak dengelemeye çalışır. Uzun süre yeterli suya ulaşılamaması durumunda akut olarak böbrek hasarı gelişebileceğine işaret eden Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkök, hem sağlıklı hem de böbrek hastalığı olan kişiler için önemli uyarılarda bulundu.
Susama hissinin insandaki en güçlü reflekslerden biri olduğunu ve doğrudan beyin tarafından yönetildiğini hatırlatan Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Abdullah Özkök, özellikle sıcak havalarda yeterli sıvı alımının tüm organlar için önemli olmakla birlikte özellikle böbrek sağlığı açısından çok daha önemli olduğunu söyledi.
Susuzluğa bağlı böbrek hasarı geliştiğinde bulantı, kusma, halsizlik, kas ağrıları gibi belirtiler gelişebildiğini anlatan Prof. Dr. Abdullah Özkök, bu durumda özellikle böbrek hastalığı olan kişilerin böbrek fonksiyon testlerinin kontrol edilmesi, gerekirse damardan sıvı verilmesinin gerekebileceğine işaret etti.
SUSUZ KALMAK KRONİK BÖBREK HASTALARINDA ÇOK DAHA RİSKLİ
Özellikle kronik böbrek hastalarının sıcaklarda daha dikkatli olması gerektiğine işaret eden Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Özkök, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Kronik böbrek hastalarının böbrekleri normal insanlara göre daha hassastır ve daha çabuk bozulabilir. Dolayısıyla susuzluk bu hastalar için daha tehlikelidir. Bu nedenle kronik böbrek hastalarına özellikle yazın çok sıcaklarda güneş altına çıkmamalarını ve sıvı alımlarını arttırmalarını öğütlüyoruz. Bunun yanında kalp yetersizliği olan ve yüksek doz idrar söktürücü ilaç kullanan hastalarımızın da yazın çok sıcaklarda sıvı dengesini sağlamaları daha zordur. Bu hastaları takip eden hekimler tarafından idrar söktürücü ilaç dozları ayarlanacaktır. Böbrek taşı olan kişiler ise susuz kaldıklarında böbrek taşı problemlerini daha sık yaşayabileceğini unutmamalı. Dolayısıyla özellikle bu hastalarımız günde 2-2.5 litre idrar yapacak şekilde bol su içmeli.”
DİYALİZE GİREN BÖBREK HASTALARI SIVI KISITLAMASI YAPMALI
Böbrek hastaları için her ne kadar sıvı tüketimi önemli olsa da diyalize giren kişilerde bu durumun tam tersi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Abdullah Özkök, bu grup hastalar için uyarılarını şöyle sıraladı:
“Diyalize giren hastalarımızın birçoğunun idrar çıkışları olmadığı için bu hasta grubunda normalde sıvı kısıtlaması öneriyoruz. Çünkü çok sıvı alınması durumunda vücutta biriken fazla sıvıya bağlı hipertansiyon ve kalp problemleri yaşanabiliyor. Bunun yanında yüksek sıcaklarda bu hastaların çok fazla dışarı çıkmamasını öneriyoruz ve sıvı kısıtlamasını bir miktar gevşetiyoruz. Böbrek nakli hastalarımız ise bağışıklık sistemi baskılanmış olduğu için mutlaka içtikleri suyun temizliğinden emin olmalı ve mümkünse şişelenmiş ve kapalı su tüketmeliler. Ayrıca böbreknakli hastalarımızın güneş altında ve sıcakta uzun süre kalmalarını istemiyor ve mutlaka koruyucu güneş kremi kullanmalarını öneriyoruz.”
SUSUZLUĞU ŞEKERLİ İÇECEKLERLE GİDERMEYİN!
Sıcak havalarda susuzluğu şekerli içeceklerle gidermeye çalışmanın böbrek hasarını artırabileceğini söyleyen Prof. Dr. Abdullah Özkök, bu konuyla ilgili olarak uzun süre sıcakta çalışan Orta Amerika çiftçileri üzerinde yapılan bir araştırmayı örnek gösterdi. “Orta Amerika’da şeker pancarı tarlalarında aşırı sıcak altında uzun süre çalışan insanlarda böbrek yetersizliği sıklığının çok artması üzerine araştırmalar yapılmış ve bu hastalarda böbrek hastalığının tekrarlayan sıcak stresine bağlı olabileceği bulunmuş. Bu durum yazın açık havada uzun süre çalışan inşaat işçileri ve diğer çalışanlar için de geçerli olabilir. Bununla birlikte çiftçilerinin şekerli içecekler ile susuzluklarını gidermeye çalışmasının böbrek hasarını çok arttırdığı gösterilmiştir. Sıcak havalarda çok şekerli, fruktoz-glukoz şurubu içeren meşrubatları kesinlikle tercih etmemeliyiz. Temiz saf su en iyi içecektir.”
SUYU CAM ŞİŞEDEN İÇİN!
Ayrıca plastik şişelerden su içine geçebilecek mikroplastiklerin de sağlığa zararlı olabileceğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji uzmanı Prof. Dr. Özkök, bu nedenle mümkünse cam şişe veya cam damacanadan su içmenin uygun olduğunu söyledi. Susuzluğu gidermek için gün içinde içilebilecek sıvılar arasında sodanın bulunabileceğini belirten Prof. Dr. Özkök, “Fakat günde 1 şişeden fazla içilmemeli. Özellikle hipertansiyon ve böbrek taşı olanların düşük sodyum içeren sodaları tercih etmesi gerekir” diye konuştu.
SUYUN FAZLASI DA ZARARLI!
“Su meselesinde de ifrat ve tefrit söz konusudur” diyen Prof. Dr. Abdullah Özkök, “Çok su içmek sağlıklıdır” ifadesinin de yanlış olduğunu belirterek konuyu şöyle açıkladı: “Bahsettiğim gibi insanda susama hissi çok güçlü bir dürtüdür. Susadıkça yeterince su içen bir kimsede susuzluğa bağlı böbrek hastalığı beklemiyoruz. Ancak suyun fazlası da kesinlikle zararlıdır. “Su zehirlenmesi” sonucu klinikte hiponatremi dediğimiz ciddi durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bu konuda da aşırılıklardan kaçınmalıyız. Susadıkça su içiyorsanız ve günde 2-2.5 litre civarında idrar yapıyorsanız vücudunuz için yeterli hidrasyonu sağlıyorsunuz diyebiliriz.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı