‘Meta (öte)’ ve ‘Universe (evren)’ kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘evrenin ötesi’ anlamına gelen “metaverse” fiziki dünya ile sanal dünyanın birlikteliği olarak son zamanlarda sıkça adından bahsettiriyor.
‘Meta (öte)’ ve ‘Universe (evren)’ kelimelerinin birleşiminden oluşan ‘evrenin ötesi’ anlamına
gelen “metaverse” fiziki dünya ile sanal dünyanın birlikteliği olarak son zamanlarda sıkça
adından bahsettiriyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte artık deneyimlerimiz de sanal bir
dünya içerisinde meta deneyim olarak yeniden şekilleniyor. Sanal köy metaverse, gelecek
nesiller için bir öğrenme ve eğitim platformuna dönüştü. Öyle ki hem pandemi hem artan
döviz kurları sebebiyle yurt dışına gidememekten şikayetçi olanlar yabancı dili artık
‘metaverse’ dünyasında öğreniyor. Dil bilimci Seda Yekeler’e göre sanal köy metaverse,
görsel zekâyı kullanarak dil edinme becerisini destekliyor.
MADEM YURT DIŞINA GİDEMİYORUZ…
Dil öğrenmek kadar öğrenilenleri kullanmak da önemli. Öğrenciler bugünlerde artan döviz
kurları sebebiyle en çok da yurt dışına gidememekten şikâyetçi. Ancak artık sanal gerçeklik ile
her an her yere ulaşmak mümkün. Dil bilimci Seda Yekeler öğrencilerin yabancı dil öğrenme
hayalini ‘sanal köy’de gerçeğe dönüştürdü. Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu Yolun
Başındayken programında konuşan Yekeler, dil edinme becerisinin görsel zekâ kullanıldığında
çok daha aktif olduğunu söyledi. “Yurt dışına gidemiyoruz. Yabancı dile maruz kalamıyoruz.
Pratik yapmayınca unutacağız” yakınmalarını gidermek için dil öğrenimini metaverse
dünyasına taşıdıklarını belirten Yekeler’e göre Türkiye’de İngilizce öğrenilememesinin iki
temel sebebi var: “Türkiye’de öncelikle dili çok fazla gramer ağırlıklı öğretiyoruz. İkincisi de
maalesef yurt dışına gidemiyoruz. Haliyle yabancı dile maruz kalamıyoruz” diye konuşan
Yekeler, “İngilizce pişmanlık olmasın” uyarısında bulundu. Yekeler, “40 yaş sonrası her şeyi
başarmış ama İngilizce konuşamadığı için, içinde ukde kalmış büyük kitleyle çalışıyorum.
Sonraya ertelediğimiz her şey hayatta en büyük pişmanlığınıza dönüşüyor” diye konuştu.
“DİL İLE İLGİLİ MESLEKLER KONUSUNDA FARKINDALIĞIMIZ YOK”
Üniversiteye hazırlanan adaylara da seslenen Yekeler, dil bölümleri konusunda farkındalık
olmamasına dikkat çekti. “Biz dil ile ilgili meslekler konusunda çok farkındalığı olmayan bir
ülkeyiz. Dil seçecek bir öğrenciye İngilizce öğretmenliği veya Amerikan Dili ve Edebiyatı
okuyup da ne yapacaksın diye soruluyor. Hukuk bir meslek olarak görülürken dil bölümleri
öyle görülmüyor. Oysaki dil mezunu olan bir kişi Dışişleri'ne girebiliyor ya da Avrupa Birliği
yüksek lisansı yapıp ataşeliğe kadar bile yükselebiliyor” diye konuşan Yekeler, lisede dil
sınıflarının yetersizliğine de dikkat çekti.
LİSEDE DİL SINIFLARI NEDEN AZ AÇILIYOR?
“Gelişen dünyada meslekler çok değişti. Şu anda ölmek üzere olan 50 meslek varken daha
doğmamış 165 meslek sıralanıyor geleceğin meslekleri olarak. Dolayısıyla dünya bu kadar
hızlı değişirken aileler çocuklarının hâlâ doktor, mühendis, öğretmen veya avukat olmasını
istiyor. Dilin her kapıyı açan bir anahtar olduğunu ise çok geç fark ediyorlar. Halbuki dil, pek
çok mesleğin tek anahtarı” diye konuşan Yekeler üniversite adaylarının yabancı dilde eğitim
yapan bölümlerde hazırlık sınıflarından da korkmaması gerektiğinin altını önemle çizdi.
“İNGİLİZCE OKUMAK İSTİYORUM. HAZIRLIKTA ZORLANIR MIYIM?”
Üniversite hazırlık sınıfları konusunda endişe duyan adaylara, yabancı dile ders gözüyle
bakmamaları gerektiği tavsiyesinde bulunan Yekeler sözlerine şöyle devam etti: Ben hiç
İngilizceye önem vermedim, şu özel üniversiteyi kazanıyorum. Hazırlık sınıfında yapamazsam
diye endişe eden adayların, İngilizcenin karenin çevresini hesaplar gibi formülleri
ezberleyerek öğrenilemeyeceğini anlamaları gerekiyor. Bu, iletişim kuracağımız bir beceri…
“UZAKTAN EĞİTİMDE DİL BÖLÜMLERİ AVANTAJLIYDI”
Pandemi döneminde hayatımıza giren uzaktan eğitimin dil bölümlerine büyük avantaj
sağladığını belirten Yekeler, “Bazı uygulamalı bölümler için uzaktan eğitim imkânsız. Bir
mimar adayı uzaktan okumamalı ama yabancı dil öyle değil. Dünyanın her yerine
bağlanabiliyor ve o dili konuşan birçok insanla konuşabiliyorsunuz. O yüzden adayların dil
bölümlerini gerekirse ikinci üniversite olarak bile okumalarını tavsiye ediyorum.” diye
konuştu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı