Günlük tuz tüketimi 5 gramı geçmemelidir lakin ülkemizde 18-19 gram tuz tüketiliyor. Günlük olarak fazla tüketilen tuz sağlık açısından oldukça zararlıdır. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), 5 gramdan fazla tüketilen tuzun başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere, hipertansiyon, böbrek, diyabet, obezite ve bazı kanser türlerinin görülmesinde artışa neden olduğunu bildirmiştir.
Vücudumuz sodyuma ihtiyaç duysa da fazla tüketilirse çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Çeşitli araştırmalar, günlük yemeğinizdeki kalorisiz tuz miktarını bir gram azaltmanın; %5’inin felçleri önleme ve %3’ünün kalp krizlerini önleme anlamına geldiği söyleniyor.
Pek çok kişi yemeğin tuzu eksik mi değil mi diye kontrol etmeden yemeğine tuz ekleyebiliyor. Bu günlük tuz tüketimi kontrol altında tutma noktasında yanlış bir harekettir. Bundan dolayı yemeğinizi tatmadan tuz eklememelisiniz ve günlük tuz tüketme miktarınız bir tatlı kaşığını geçmemelidir.
Ne yazık ki, tuz alımınız sadece yemeğe eklemekle ya da tuzluktan dökmekle sınırlı değil. Yediğiniz yemeğin de tuzlu olduğunu unutmayın. İşlenmiş ve pişmiş et, soya sosu, konserve sebzeler, tuzlu salata sosları ve simitlerin aşırı tüketimi mide tahriş edici olarak mide kanserini tetikleyebilir. Tuzlu bir diyet böbrek hastalığı olmayan hastalarda albüminüriyi artırır ve böbrek hastalığı olan hastalarda idrar albümin ve protein atılımını artırır. Başka bir deyişle, tuzlu yeme alışkanlığı olan kişilerde akut veya kronik böbrek hastalığı geliştirme riski yüksektir. Tuzlu yiyeceklerin alımı da idrarla kalsiyum atılımının en önemli belirleyicisidir. Tuz alımı arttığında uyarı mekanizması devreye girer ve kalsiyumun bağırsaktan emilimi artar. Kemiklerden kalsiyumu emer ve osteoporoza (kemik erimesi) neden olur. Aşırı tuz alımı ayrıca şekerin hücrelere girmesini engeller ve yağ olarak depolanmasını tetikler. Ayrıca obezite ve insülin direnci gibi hastalıklara da katkıda bulunur.