Doğal afetlerde kurum içi iletişimin önemine yönelik anlamlı proje Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Doç.
Doğal afetlerde kurum içi iletişimin önemine yönelik anlamlı proje
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mikail Batu’nun yürütücülüğünde, doğal afet sürecinde kurum içi iletişimin önemine yönelik hazırlanan proje, İKSAD (İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü) tarafından desteklenmeye uygun bulunan yüzde 10’luk dilimde yer aldı.
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Ankara Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi akademisyenleri iş birliği yaparak önemli bir multidispliner çalışmaya imza attılar. Egeli Akademisyen Doç. Dr. Mikail Batu ve ekibi tarafından hazırlanan doğal afet sürecinde kurum içi iletişimin önemine yönelik proje bin 107 proje başvurusu içinden seçilerek desteklenmeye uygun bulunarak yüzde 10’luk dilime girmeyi başardı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, projede görev alan bilim ekibini ve öğrencileri tebrik ederek başarılar diledi.
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, “Doğal afetler, insanların kontrol edemediği ve yaşamlarının herhangi bir evresinde karşılaşmak zorunda kaldıkları, sonuçlarından zarar gördükleri, yaşamlarını doğrudan veya dolaylı yoldan etkileyen konular, olaylar, durumlar bütününü ifade etmektedir. Doğal afetler; deprem, volkanik aktivite, heyelan, kuraklık, orman yangını, fırtına ve sel dâhil olmak üzere tüm jeofizik, meteorolojik ve iklim olaylarını içermektedir ve bir olayın doğal afet olması için can ve mal kaybına neden olması gerekmektedir. İnsan ırkı doğal afetlerin oluşmamasına doğrudan müdahale edememekte ve her afet için eşit derecede önlem alamamaktadır. Ancak görecekleri zararı en aza indirebilmek için bazı önlemler de mümkündür. Bu önlemlerin en önemlilerinden birkaçı bireylerin afetler yaşanırken ne yapacaklarını ve nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilmeleridir. Bu bilgi ise özellikle kişisel veya kurumların mensubu olan kişilere aktardığı bilgiler bağlamında bilinebilmektedir. Bu konuda bilgi açığı olabileceğini fark eden Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyeleri doğal afet sürecinde kurum içi bilgi seviyesinin ne olduğu ve hangi yolla en doğru şekilde aktarılacağına ilişkin bir proje tasarladılar. Başarılı bilim ekibimizi ve öğrencilerimi tebrik ediyorum” dedi.
“Doğal afet bilinci büyük önem taşıyor”
Çalışmanın detayları ile ilgili bilgi veren proje yöneticisi Doç. Dr. Mikail Batu, “Doğal afet bilinci yaratma konusunda kurumların sorumluluklarını irdeleyerek olası doğal afetler için mensuplarının bilgilendirilmesi sürecini konu alan çalışmamızın ülkemize faydalı olacağını düşünmekteyiz. Ülkemizde deprem, sel, toprak kayması, fırtına, volkanlar, yangınlar gibi birçok doğal afet gerçekleşmektedir. Bizlerin bu afetleri yok sayması onları yok etmeyecektir. Eğer insan gücünü aşan durumlar söz konusu ise o zaman onlarla yaşamayı öğrenmemiz gerekmektedir. Bunun için de doğal afet bilinci büyük önem taşımaktadır. Doğal afet bilinci kişisel olarak sosyal hayatın imkanları ile zor olabilmekte; ancak kurumlar bu konuda bilgilendirici ve uygulayıcı bir misyon edinirse o zaman herhangi bir afette çok daha hızlı hareket edilerek olası zararları en aza indirmeyi başarabiliriz” diye konuştu. Doç. Dr. Mikail Batu, özellikle üniversite öğrencilerinden yola çıkmalarının nedenini bu grubun bilgi seviyelerinin yüksek olabileceği öngörülerinin olduğunu; ancak yaptıkları ön araştırmayla bu grubun herhangi bir doğal afette ne yapacaklarına yönelik bilgi seviyesinin düşük çıktığını saptadıklarını ifade etti. Doç. Dr. Mikail Batu, ayıca yaptıkları projenin İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün herkese açık bir çağrı ile oluşturulduğunu ve bu çağrı kapsamında bin 107 başvuru içerisinde ilk 100 içerisine girdiklerini bu durumdan özellikle sosyal bilimciler olarak büyük gurur duyduklarını belirtti.
“Öğrenciler doğal afetlerde ne yapacağını bilmiyor”
Doç. Dr. İlknur Aydoğdu Karaaslan ise “Projenin tam çıkış noktası üniversite öğrencilerimizde yaptığımız ön araştırmada herhangi bir doğal afet durumunda ne yapacaklarını bilememeleridir. Biz de sosyal bilimler alanında çalışan kişiler olarak neler yapabiliriz diye düşündük ve ekibimizi oluşturduk. Ekibimizde 3 akademisyen, bir doktora öğrencisi ve bir iletişim uzmanı olmak üzere toplam 5 kişi yer almaktadır” dedi.
“Türk kültürünün ruhunda yardımlaşma ve dayanışma var”
Ankara Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zehra Batu ise “Afetlerin verdiği zararların boyutu, olayın gerçekleştiği toplumun hazırlık durumuna göre farklılık gösterebileceğinden, afetlere hazır bulunurluk, farkındalık ve bilgi düzeylerindeki farklılıkların afetlerin sonuçlarını etkileyebileceğini yapılan araştırmalarla biliyoruz. Türk kültürünün ruhunda yardımlaşma ve dayanışmanın olması afet zamanlarında da ortaya çıkmaktadır. Böyle zamanlarda insanların tek bir amaç etrafında birleşerek afet durumundan çıkabilmek için beraber mücadele ettiği söylenebilir” diye konuştu.
İKSAD
Türkiye merkezli genç ve dinamik bir organizasyon olan İKSAD (İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü) birçok ülkede projeler yönetiyor, akademik düzeyde organizasyonlar düzenliyor ve her eğitim seviyesinde öğrenciye destek veriyor. İKSAD sosyal ve ekonomik kalkınma alanındaki güncel araştırma, program ve uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla platform oluşturuyor. Aynı zamanda kültürlerarası diyaloğu ve bilimsel araştırmayı teşvik etmeyi ve sürdürmeyi hedefliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı