Aşırı kilo ve obezite, yaygınlığı endişe verici biçimde artan küresel sorunlar arasında yer alıyor ve birçok sağlık sorunuyla ilişkili olduğu için hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
Aşırı kilo ve obezite, yaygınlığı endişe verici biçimde artan küresel sorunlar arasında yer alıyor ve birçok sağlık sorunuyla ilişkili olduğu için hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Melda Gizem Tavukçuoğlu, doğru bir kilo verme süreciyle ayda 2-4 kg kilo kaybının sağlıklı olarak tanımlandığına dikkat çekiyor.
Literatürde "başarılı kilo kaybı", vücut ağırlığının en az 10'unu kasten ve gönüllü olarak kaybeden ve bir yıl boyunca koruyan kişi olarak tanımlanıyor. Oysaki diyet araştırmaları, diyet yapanların üçte biri ile üçte ikisi arasında bir kısmının kaybettiği kilolarını koruyamadığı ve fazlasıyla geri aldığını gösteriyor. Bu nedenle de kilo kaybının getirdiği sağlıklı sonuçlara ulaşabilen hasta sayısı, ulaşamayanlardan daha az oluyor. Aşırı kilo ve obezitenin psikoloji durumlarla da yakından ilgili olduğunu söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Melda Gizem Tavukçuoğlu, doğru kilo kaybının bir süreç olduğuna ve pek çok faktöre bağlı olduğuna işaret ediyor.
Stres de kilo aldırıyor
Diyetisyen Tavukçuoğlu kilo alımını etkileyen faktörleri beslenme, çevre, ailesel ve etnik faktörler, kimyasal çevre ve stres olarak sıralıyor. Obezite gelişiminde genetiğin de etkisi olsa da, obezite prevalansının son zamanlarda artmasında çevresel faktörler önemli rol oynuyor. Beslenme, fiziksel aktivite, sigara ve/veya alkol tüketimi obeziteyi etkileyen çevresel faktörler arasında yer alıyor. Kontrolsüz endüstriyel üretim nedeniyle hava, su ve toprakta maruz kalınan kimyasallar da obeziteyi etkiliyor. Kimyasalların ayrıca obezite ve tip 2 diyabete de neden olduğu söyleniyor. Dyt. Tavukçuğlu stres faktörünün de altını çizerek, “Çeşitli stres türleri, özellikle duygusal stresin, obeziteye neden olduğu bilinmektedir. Duygusal stresin depresyona neden olduğu bildirilmiş ve bu depresyon hastalarının önemli bir kısmında da kilo artışı gözlemlenmiştir” diyor.
Dörtte birimizde karaciğer yağlanması görülüyor
Kilo alımıyla kronik birçok hastalığın da daha sık görüldüğünü söyleyen Dyt. Tavukçuoğlu, “İnsülin direnci, Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı), yüksek tansiyon (hipertansiyon), kalp hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, osteoartrit, karaciğer yağlanması, astım ve uyku apnesi gibi hastalıklar bunların başlıcaları. Günümüzde zararlı ürünlerin tüketimi ve azalan fiziksel aktivite sebebi ile çeşitli hastalıklara yakalanma riski artıyor. Bugün karaciğer yağlanması Türkiye'de insanların dörtte birinde görülebilmektedir” dedi.
1 ayda doğru kilo verme hızı kaç kg olmalı?
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre; haftada 0,5-1 kg arasında kilo vermenin en sağlıklı yol olduğunu söyleyen Dyt. Tavukçuoğlu, “Bu, ayda 2 ila 4 kg verimine eşittir. Kilo vermenin en önemli yanı vücudumuzda yağ kaybı olması durumudur. Kısa sürede ve hızla bir şekilde verilen kilolar yağ kaybı yerine su ve kas kaybına sebep olmaktadır. Hızlı kilo vermek değil, hayatınız boyunca uyguladığınız sürdürülebilir ve sağlıklı olan bir beslenme planı çok daha önemlidir. Doğru bir kilo verme süreci vücutta 80 yağ kaybı 20 kas kaybı yaratırken hızlıca ve sağlıksız bir şekilde verilen kilolar ise vücutta 50 yağ kaybı 50 kas kaybı yaratmaktadır. Genel olarak bu tür beslenme, yaşam biçiminize ve sosyal aktivitelerinize göre size özel olarak hazırlanmalıdır. Yani kişiye özgü olmalıdır. Bu durumda vücut şekli korunabilmekte, süreklilik sağlanabilmekte, doğru bir şekilde kilo verilebilmekte ve daha sağlıklı bir yaşam biçimi mümkün olabilmektedir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı